30 Nisan 2014 Çarşamba
SEMA VE PEYGAMBER
SEMA VE PEYGAMBER
Alevilerce yerine getirilen sema ritüeli;
Muhammet Mustafa'nın, Peygamberliği geçiş töreni olarak kabul edilir.
Muhammet Mustafa İslam alemine Peygamber olduğunu yani Allah'ın elçisi olduğunu; Yaptıkları cem töreninde bulunan kırklardan Salman-ı Pak'ın (Salman-ı Farisi) teklifi ve diğer üyelerin onayı ile kabul edilmiştir.
Bunu ilk seslendiren ise Periyodik zamanlarda cem-leşen (toplanan) Salman-i pak bir diğer aYapılan cemde,bir şeyler yiyip-içmek isteyen bu kırk kişinin yanlarında ancak bir adet üzüm tanesi kalmıştır.
Muhammet Mustafa, elde avuçta olan, bu bir adet üzüm tanesini ezip kırka bölüp, bu törende
ki insanlara eşit bir şekilde tattırarak (paylaşarak) herkesin onayını almıştır.
Komünist ilkelerin temeli sayılan ideaya, mitolojik anlatımlı somut örneğini anımsatıyor.
Çünkü bu kırklar ceminde aynı ilişki içinde olan insanlar, beraber çalışıp, beraber yiyip-içiyorlar.
Bunun günümüze yansıması, horanta (aile) geleneğidir. Somut durum böyle olunca, aslında her ailede, kısmide olsa, komünizmin öz geleneği vardır.
Anadolu'daki tekkelerde; Hristiyanlıkta olduğu gibi, keşiş geleneği yoktur. Elini-eteğini işten, güçten çekim, yan gelip, yatana rastlanmaz.
Tekke dervişlerinin, her birinin yerine getirdiği somut işleri-güçleri, vardır. Kimi ekinci baba, kimi sucu baba, kimi Yunus Emre gibi oduncu baba veya dededir. Yani bu insanlar sürekli üretim içinde olmuş, ürettiklerini de kardeşçe paylaşarak, komin yaşamın en önemli örneğini vermiş, hatta: Pir Sultan örneğinde olduğu gibi; İktidardaki yönetimlere karşı, halkı, hakça düzene doğru örgütlemişlerdir.
Yeri gelmiş, Tanrısının yaptığı şeye bile itiraz etmiştir
Alevi ozan, Tanrısıyla, konuşuyor:
Kainatı sen yarattın
Her şeyi yoktan var ettin.
Beni çıplak dışarı attın.
Cömertliğin, nerde senin.
Ademi sürdün, bakamadın
Cennette de bırakmadın
Şeytanı niye yakmadın
Cehennemin varda senin.
Hüseyin Tepe
5 Mart 1998
Beyoğlu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder