26 Şubat 2017 Pazar

HEYGİDİ GÜNLER HEY:1970 Lİ yılların başı!
Bu bayraklı binanın ilk öğrencilerindenim...
Şimdi yanına yeni bloklar yapılmış....
...
bu binadan önce tek katlı ve yanında tahta ve çinkodan yapılmış askeri barakalı binamız vardı...
Orta okul 1 ve 2 ci sınıfları o barakalarda okuduk...
daha sonra bu yeni bina yapıldı ve eski okulumuz köyde kente okumaya gelen öğrencilere ücretsiz yatılı okul olarak verildi ve yemek içmek devlet tarafından sağlanıyordu...
daha doğrusu Amerika Birleşik Devletlerinin ülkemize sunduğu meşhur KOMİNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ vasıtasıyla ANTİ KOMİNİST MARŞAL yardımları tarafından besleniyorduk.(Hani şu meşhur un -yağ-peynir- zeytin ve süttozları vardı ya işte onlar)...
Başlangıçta biz köylü çocuklarına iyi gelmişti ama sonraları başladılar bizlere gece etütleri adı altında dini eğitim bilgilendirmeleri ile fiili namaz niyaz ve şimdilerimde hangi tarikatlar olduğunu pek hatırlamadığım bir kaç tür tarikat eğitimi vermeye...
Hani şu MEŞHÜR İsmail Nacar varya işte o dönem bazı dinci öğretmenlerimizce yetiştirilmiş bir kişidir. Kendisi bir zamanlar sınıf arkadaşımdı....
Baktım ki bu iş iyiden iyiye tüm öğrencileri bu tarikatlara örgütleyecekler....
Hiç vakit kaybetmeden arkadaşlarımızı örgütledim ve hemen her gece etütlere girmeden yatılı pansiyonumuzu terk edip aldığımız nevalelerle kasabanın Hamamı olan Kör Feyzi'nin hamamını sabaha kadar kapatıp eğlenirdik...
Okul idaresi bizi kontrol edemez olmuştu....
Pansiyonumuzun tüm pencere ve dış kapılarını demir parmaklıklarla kilit altına aldılar...
Tam bir mahpus hayatı yaşamaya başlamıştık...
ama Elebaşı olan ben hiç boş durmadım ve yaptığım araştırma sonucu gördüm ki yemeklerimizin pişirildiği mutfak duvarı eski okulumuzun Tuvaletine bitişik ve bu tuvalet 'in dış kapısı da okul bahçesinde araziye açılıyor...
Hemen okulumuzda mevcut olan yangın söndürme kazma ve küreklerini kullanarak mutfak duvarını yıktım ve dışardaki tuvaletlere çıktım...
geri dönüp Her birinde 20-25 kişi yatan 6 ayrı yatakhanelerde yatan koğuş arkadaşlarımı kaldırdım ve hep beraber okuldan kaçtık...
gece nöbetçi hocalar durumu fark etmiş ve okul idaresine haber vermişler...
sabaha karşı okula döndüğümüzde tek tek avlandık ve toplu olarak sorgulandık. İdarenin istediği kim sizi örgütledi idi ama...
eskiden olduğu gibi yeniden şükranla anıyorum hiç bir arkadaşımız ismimi vermedi...
Ama hatırladıkça için burkulur Zeki diye bir muhbir ve tembel aynı zamanda da haylaz çelimsiz bir çocuk vardı galiba Telin yada Tıhmınlıydı işin faturasını okul müdürü ona çıkarda ve öyle bir meydan dayağı attı ki hatırladıkça içim burkulur gıyabından Zeki den özür dilerim...
Korkaklık yapmasaydım da ben örgütledim demedim diye...
bu iş uzun uzun yemek protestoları gibi eylemlerle sürdü ve sonunda okul idaresi Şubat yarıyıl tatilini zor getirdi...
ve bizim yatılı hayatımıza son verdiler de her birimiz yeniden kendimize kiralık evler bularak eski yaşamımıza döndük....
Devamını Gör

Hiç yorum yok: