25 Şubat 2017 Cumartesi

Şinasi Polat 19 Şubat ·

Şinasi Polat
19 Şubat ·

Referandum partileri aştı demiştim. Neden? Ortadoğu da, emperyalist işgal ülkemiz dışında çok kolay gerçekleştirildi. O işgal dönemi Ülkemizde Emperyalizme direniş 1 mart tezkeresi ile gerçekleşti. 62.000 ABD askeri İskenderun körfezinde çakıldı kaldı. Dikenli tellerini burda bırakıp döndüler. Haritaya bakın işgal ettikleri tüm ülkeler tek adam yönetimiyle idi. O günkü yönetim teskerenin geçmesi için çalıştı ancak meclis direndi ve işgal durduruldu.
O HALDE Türkiye' de tek adam yönetimine geçilmelidir.
Bu projenin AK Parti ilede ilişkisi yok. AK Partide dahil Türkiye'ye dayatılan emperyalist bir projedir. Bu gün ki konjonktür gereği partiler karşı koyamamaktadır. Referandum partileri aştı parti tabanında halk milli mücadelede #HAYIR# da birleşti.
Reşat Inan :
Şinasi iyi de bu adamın başkanlık söylemlerini ben DSİ de çay içtiğimiz günlerden hatırlıyorum. Ne Arap baharı vardı, ne de Suriye o zamanlar ?
Şinasi Polat :
Söylemlerin realize olabilmesi için nesnel koşulların olgunlaşma sı gerekmezmi. Birden hemde başkanlık la ilişkisi olmayan adamın(bahçeli) birden ortaya çıkması üçüncü bir aklın odakları harekete geçirdiğini anlatır sanırım.
Hüseyin Tepe :
Ortadoğu coğrafyasında Emperyalist işgal en net biçimi ile her dönem var...
arada bir sıraya giren emperyalistler el ve yer değiştirirler...
yakın zamanlarda ise özellikle 18-19 cu yüz yıllarda nerede ise tamamen Batılı güçlerin eline geçti...
hoş ondan öncesinde de ancak yediden biri Osmanlının kontrolündeymiş gibi görünse de tamamı yine onların denetim ve kontrolünde idi.....
en yakın zaman olan 20 ci yüzyılda ise nerede ise tamamı ABD nin eline devredildi...
görünen köy misali onu da hemen hemen hepimiz görüyoruz ama doğru tespit yapa biliyor muyuz şüpheleri var!
Şinasi Polat :
Mutlak gücü emperyalistlerde gördü{müz sürece ulusların verdiği ulusal kurtuluş mücadelesini ütopya sayarız. Diye düşünürüm.
T C Mustafa Kekeç :
Türkiye, Atatürk’ten sonraki süreçte; silahlı güç kullanılmadan, ekonomi ve siyaset yoluyla ve işbirlikçiler aracılığıyla egemenlik altına alındı. 21.Yüzyıla gelindiğinde; ekonomisi çökertilmiş, yeraltı-yerüstü varsıllıkları paylaşılmış ve büyük bir borç yükü altına girmişti. Gizli işgal olgusunu yaşıyordu. Ancak, hala güçlü bir orduya ve savaşkanlık geleneğine sahipti. Sıra onun güçsüzleştirilip dağıtılmasına gelmişti. AKP dönemindeki kumpaslarla önce güçsüzleştirildi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yürürlüğe konan OHAL kararnameleriyle; ordu, tarihsel geleneklerinden koparılarak yokoluş sürecine sokuldu.M.Aydoğan
Hüseyin Tepe :
Mutlak güç (değişmeyen güç) diye bir olguyu kabullenmek! Dünyanın dondurulması demek...
halbuki dünya dönmeye devam ediyor...
Unutulmayacak bir şey var ki! oda alternatiflerdir...
bunu ya biz yaratır yada vahşi kapitalizm ( emperyalizm) kendi alternatifini kendi yaratacaktır...
Bunda hiç şüphe duymadım...
Çünkü "tarihi diyalektik materyalizm" bize bunu öğretmiştir...
Önemli olan elimizde geleni yapmamız ve asla pes etmeden umutsuzluğa düşmeden yani enseyi kararmadan doğru bildiğimiz doğru yolu bulup sabırla devam etmektir...
T C Mustafa Kekeç :
Muhtemelen Raşit Tepe beyle akrabasınız hüseyin Bey Yeni Dünya düzeni ulus devlet istemiyor .Bizde sanki kendimizi kandırıyoruz .Ülkücülerde Solcularda romantik olarak devam edecek sanki
Hüseyin Tepe :
Raşit Tepe Kuzenim olur...
Emperyalist devletlerin bize dayattığı böl-parçala yönettir...
becerebilirlerse yeniden en küçük örgütlenme biçimi olan emirlikler-beylikler - aşiretler düzeni kuracaklar ki daha rahat hükmede bilsinler...
Dünya düzenleri hiç kimsenin romantik talep ve düşlerine göre şekillenmediği geçmişte yaşamış devlet yapılanmaları bize defalarca göstermedi mi? Yazılı tarihlerden bu yana şöyle bir geriye doğru bakmak bunu bize defalarca ispat etmedi mi? İnsanlar örgütlenirken aile ile başlamış sayılır...
derken daha kolektif ilkel kominal dönemler yaşamış...derken beylikler-aşiretler derebeylikler falan köleci toplum düzeni ve feodalizm...monarşizm- oligarşi yönetimleri falan-falan işte ....
geldik 19cu yüzyıllara ve özelliklede 20 ci yüzyılda Ulus devletçilik...Bu ulusal devletçilik bayağı sancılı...
içinde Faşizm- Nazizm ve Sosyalizm denemeleri ve egemenliği devam eden Kapitalizm süreci ile bu günleri yaşıyor ve vahşi Kapitalizm ile gırtlak-gırtlağa uğraşıyor insanlık...
Sonucu ayan-beyan belli ama dünyanın barındırdığı coğrafi ülke ve yerler aynı anda aynı noktada değil...
bunca kan vahşette bundan kaynaklanıyor...
ne yazık kı tek tek bireyleri düşünürsek elbette birer insan ömrü bu soncu göremez ama unutmamak gerekir ki şu anda yaşayan bizler de fiili olarak geçmişi bire bir göremedik yaşayamadık...
elbette bizden sonraki kuşaklar senin romantik olarak değerlendirdiğin benim tarihi diyalektik olarak gördüğün insana ve doğaya en uygun yaşam biçimine kavuşacak bu dünya ve bağrında koruduğu insanlık...
hem aceleye ne gerek var dediğimi sanma ama süreç kendiliğinde kendini tamamlayarak aşama-aşama geliş mi yor mu? ...
dünyanın daha 5,5 milyar ömrü var yeterki bizler yaşama tutuna bilelim...
gün gelir o günün insanları en mükemmelini yaşayacak elbet...
işte o gün yeryüzünde her nesne kardeş-kardeş barış- dostluk ve adalet içinde ENTERNASYONALİZMİ sınırları dünyanın tamamı olan bu mekanda sınırsız ve sınıfsız olarak yaşayacaktır...
T C Mustafa Kekeç :
Hüseyin Bey kardeşim kaleme aldığınız bu güzel yazıyı ben temenni olarak alır ve itiraz etmem ancak geldiğimiz fiili durum hiç de öyle değil bugün reel sosyalist arkadaşlar en ilerici çıkışı kapitalist sistemin temel insan hakları evrensel beyan namesiyle ilericilik yapmakta.sevgiele.
Hüseyin Tepe :
Kapitalist sistem elbette olacak ve varacağı sınır her ne ise ki bu da belli...
misal diyelim ki bir bardak dolup taşana kadar içine su taşınacak ... ne zaman ki bu bardakta biriken sular bardağın sınırları aşar ve sular dışarı taşınır...
işte o zaman bir daha geri gelmemek üzere yerini bir başka sisteme bırakacaktır...
bu örnek tüm sistemler için geçerli olmazsa olmaz temel kuraldır...
hangi sistemi ele alırsanız alın...
göreceksiniz ki geçmiş sistemin mirasçısıdır...
en çok ihtiyacımız olan sevgiye her nesnenin ihtiyacı var...
Teşekkür ederim...

Hiç yorum yok: