20 Mayıs 2014 Salı

UMUT VE ÇARESİZLİK.

Çaresizlik umutsuzluğu yeşertir. Çaresizlik insanda umutsuzluk, suçluluk, değersizlik atalet gibi bir kısır döngüyü yaratır.
Bu da öfke, yılma ve vazgeçmeyi öne çıkarır ve insanı hareketsiz bırakır.

Tıpkı diğer şeyler gibi çaresizlikte sonradan öğrenilen bir şeydir.
Çünkü arka arkaya gelen aksilikler insanlara çaresizliği, umutsuzluğu ve ataleti öğretiyor.

Nasıl ki çaresizliği öğreniyoruz, umudu da öğrenebiliriz. Bu çaresizlikte daha mümkün çünkü çaresizliği çareye çevirecek güç insandır. Yüreğimizin bir yerinde saklı da olsa umut belirtileri daima vardır.

Umudu öğrenmek ve kazanmak için önce katlanmayı öğrenmek gerek. Yüreğimizde yaşatarak saklı tuttuğumuz, hatıralardan aldığımız güçle çaresizliğe ve umutsuzluğa savaş açabiliriz. Bunu yapmazsak çaresizlik ve umutsuzluğun yarattığı öfkemize yenik düşüp hayata ve çevremize küser gelişemeyen bilince (umuda) mağlup oluruz.

"Umut öldü, şeytan güldü" diye bir öz deyiş vardır. Umudu öldürüp, şeytanı güldürmemek gerek. Yani kendimize ve insanlara yeniden güveneceği. Bu kendimizi ve işimizi yeniden geliştirmekle öğrenilir.

Hüseyin Tepe
20.08.2000 Pazar
İz Kültür Evi

Hiç yorum yok: